I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Tom is hiding under the table.
- Tom masanın altında saklanıyor.
The suspect was hiding out in the mountains for three weeks.
- Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
I have nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Tom ate all the food I had stashed.
- Tom sakladığım bütün yemeği yedi.
Sami stashed the marijuana in a motel room.
- Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.