I'm sure it's inconvenient.
- Bunun sakıncalı olduğundan eminim.
There is no objection on my part.
- Benim açımdan bir sakınca yoktur.
Would it inconvenience you to go yourself?
- Tek başınıza gitmenizin bir sakıncası var mı?
This article analyzes both the benefits and the drawbacks of reducing military spending.
- Bu makale hem askeri harcamaları azaltmanın sakıncalarını hem de faydalarını analiz eder.