sahip olmanın

listen to the pronunciation of sahip olmanın
التركية - الإنجليزية
to having
sahip ol
had

I have more money than I had last year. - Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.

In the contest he fully displayed what ability he had. - O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.

sahip ol
got possession of
sahip ol
have

It is believed that whales have their own language. - Balinaların kendi diline sahip olduklarına inanılmaktadır.

If you are going abroad, it's necessary to have a passport. - Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

sahip ol
possess

Happiness isn't merely having many possessions. - Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.

Man is the only animal that possesses language. - İnsan dile sahip olan tek hayvandır.

sahip ol
get possession of
sahip ol
{f} having

I like having plenty to do. - Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.

Not wanting is the same as having. - İstemek sahip olmakla aynı değildir.

sahip ol
has
sahip ol
{f} possessed
sahip olmanın
المفضلات