التركية - الإنجليزية
تعريف sahimi في التركية الإنجليزية القاموس.
- şah
- {i} king
The king will appear in person tomorrow evening.
-Kral yarın akşam şahsen bulunacak.
- şah
- shah
The Durrani Empire was established in Afghanistan by Ahmad Shah Durrani in 1747.
-Durrani İmparatorluğu 1747 yılında Ahmed Şah Durrani tarafından Afganistan'da kurulmuştur.
He would like to know whether you play shah.
-O, şah oynamak isteyip istemediğini bilmek istiyor.
- şah
- check
Will you take a personal check?
-Şahsi bir çek kabul eder misiniz?
Where can I cash this personal check?
-Bu şahsi çeki nerede bozdurabilirim?
- şah
- shah; (satranç) king
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sahimi في التركية التركية القاموس.
- ŞAH
- (Osmanlı Dönemi) Ayıp
- şah
- Pir
- şah
- Alevilik, Bektaşilikte pir
- şah
- İran veya Afgan hükümdarı, şeh
- şah
- (Osmanlı Dönemi) padişah. Sultan. Sahip
- şah
- Satranç oyununda her yönde tek hane gidebilen en önemli taş
- şah
- Atın, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde ayakta durması
- şah
- Satranç oyununda her yönde tek hane gidebilen en önemli taş: "Sonra şahını bir hane geri aldı."- S. F. Abasıyanık
- şah
- Benzerlerine oranla en üstün, en güzel, en iyi