That is our baseball field.
- O bizim beyzbol sahamızdır.
I found the field trip very educational.
- Saha gezisini çok eğitici buldum.
This is a really lonely stretch of shoreline.
- Bu gerçekten kıyı boyunun kasvetli bir sahasıdır.
The golf course is completely deserted, there is not a single person!
- Golf sahası tamamen ıssız, bir tek kişi yok!
Golf courses are a major cause of water pollution.
- Golf sahaları su kirliliğinin başlıca sebeplerinden biridir.
Because it had been raining for a couple of days, the pitch was muddy and difficult to play on.
- Birkaç gündür yağmur yağdığı için saha çamurluydu ve üstünde oynaması zordu.
This area is as big as a football pitch.
- Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük.
He crossed the sports ground.
- O, spor sahasını geçti.