O tanınmış bir Amerikalı yazardır.
- That is a recognized American author.
O, konu üzerine tanınmış bir otoritedir.
- He is a recognized authority on the subject.
Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
- Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
- Now he is recognized as one of the most promising writers.
O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
- She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
Onu giydiği şapkadan tanıdım.
- I recognized her by the hat she was wearing.
Çiftçiden bir testere ödünç aldı.
- She borrowed a saw from the farmer.
Tom dairesel bir testere ile parmağını kesti.
- Tom cut off his finger with a circular saw.