Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
- The plane arrived exactly at nine.
Saat sabah dokuzu çeyrek geçiyor.
- It's a quarter after nine in the morning.
O, on olayın dokuzunda hatalıdır.
- She is wrong in nine cases out of ten.