Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sıralanmak

listen to the pronunciation of sıralanmak
التركية - الإنجليزية
line up
{f} align
aline
range
to be listed in order; to be enumerated
to be arranged or filed (in a certain way)
to be arranged or arrayed in a row or rows, be lined up
be arranged
lineup
sırala
juxtapose
sırala
(Bilgisayar) order

She sorted the files in alphabetical order. - O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.

The names are in alphabetical order. - İsimler alfabetik olarak sıralanmıştır.

sırala
(Bilgisayar) sort by
sırala
{f} sorted

The names are sorted alphabetically. - İsimler alfabetik olarak sıralanır.

She sorted the files in alphabetical order. - O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.

sırala
{f} sequencing
sırala
{f} juxtaposed
sırala
{f} sorting
sırala
sort

The names are sorted alphabetically. - İsimler alfabetik olarak sıralanır.

She sorted the files in alphabetical order. - O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.

birbiri ardınca sıralanmak
form a single file
sırala
concatenated
sıralanma
line up
sıralanma
lineup
التركية - التركية
Sıraya, düzene konulmak
Sıra oluşturacak biçimde yer almak: "Başımızın üzerinde tabaka tabaka yeşil sular sıralanarak yükseliyor."- H. Z. Uşaklıgil
Sıraya, düzene konulmak: "Her lakırtı konuşulmuş, yapılacak şeyler sıralanmış, yalnız onları yapmak, yaptırmak kalmıştı."- M. Ş. Esendal
Sıra oluşturacak biçimde yer almak
(Osmanlı Dönemi) TERETTÜB
sıralanma
Sıralanmak işi