Entrance is restricted to those above 18.
- Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
Please restrict your orders to what is in our catalog.
- Kataloğumuzda bulunanlara göre lütfen siparişlerinizi sınırlayın.
The path is bordered with hedges.
- Yol çitlerle sınırlanmıştır.
Exporting is a commercial activity which transcends borders.
- İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
The firemen localized the fire.
- İtfaiyeciler yangını sınırladılar.
She knows her limitations.
- O, kendi sınırlarını bilir.
The limits of my language mean the limits of my world.
- Benim dil sınırlarım benim dünyamın sınırları anlamına gelir.
Those children have limited verbal skills.
- Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
Our freedoms are being limited.
- Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
Renewable energy is essential for limiting the increase of the global temperature.
- Yenilenebilir enerji, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için gereklidir.
Entrance is restricted to those above 18.
- Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
Freedom of speech was tightly restricted.
- İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.