sıkılgan

listen to the pronunciation of sıkılgan
التركية - الإنجليزية
shy
self-conscious

He's self-conscious because of his unibrow. - O, birleşik kaşından dolayı sıkılgan.

timid
sheepish
retiring
bashful, shy; easily embarrassed; unsure of himself
bashful

I'm the bashful type. - Ben sıkılgan bir tipim.

shy, timed, bashful
embarrassed

You looked embarrassed. - Sıkılgan görünüyordun.

Tom is looking a little embarrassed. - Tom biraz sıkılgan görünüyor.

as quiet as a mouse
reserved
self- conscious
nambypamby
self conscious
conscious
selfconscious
التركية - التركية
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç: "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu."- Ö. Seyfettin
singin
sıkılgan
المفضلات