see Appendix on SI Units.
The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.
- Kar o kadar sık düşmeye başladı ki küçük çocuk kendi elini göremedi.
The forest was thick and impenetrable.
- Orman sık ve aşılmazdı.
Their job is to coat the walls with plaster.
- Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
The walls are white plaster.
- Duvarlar beyaz sıvalıdır.