I want to live as long as I can stay in good health.
- Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
As long as there's life, there is hope.
- Hayat olduğu sürece, ümit vardır.
You are safe so long as you stay here.
- Burada kaldığın sürece güvendesin.
I'll help you so long as you do your best.
- Elinden geleni yaptığın sürece sana yardım edeceğim.
Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
Are we subjects or objects in this process?
- Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz?
Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
time course of growth.