Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Tom shouldn't have driven Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
Tom was banished from the town.
- Tom kasabadan sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.