These regulations are unsustainable.
- Bu düzenlemeler sürdürülemez.
The current situation is unsustainable.
- Mevcut durum sürdürülemezdir.
He drove the truck to Dallas.
- O, kamyonu Dallas'a sürdü.
Tom got into the driver's seat and drove off.
- Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
You'll be able to drive a car in a few days.
- Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
You'd better not have driven my car.
- Keşke arabamı sürmeseydin.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
Napoleon was banished to Elba in 1814.
- Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.