sürülmemiş

listen to the pronunciation of sürülmemiş
التركية - الإنجليزية
unimproved
{a} not improved, taught or occupied
Not tilled, cultivated, or built upon; yielding no revenue; as, unimproved land or soil
(of land) not cleared of trees and brush; in the wild or natural state; "a farm with 50 acres of unimproved and 68 acres of improved land"; "unimproved woodlands
not made more desirable or valuable or profitable; especially not made ready for use or marketing; "taxes on unimproved land are low"; "unimproved dirt roads"
Not improved; not made better or wiser; not advanced in knowledge, manners, or excellence
{s} lacking improvement
Not used; not employed; especially, not used or employed for a valuable purpose; as, unimproved opportunities; unimproved blessings
Not improved
sürülmemiş (tarla)
unploughed
sürülmemiş kısım
balk
sürülmemiş tarla
baulk
sürülmemiş toprak
headland
sür
{f} drove

Tom drove Mary's car to Boston. - Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.

Ambition drove him to murder. - Hırs onu cinayete sürükledi.

sür
{f} exile

Santa Ana was living in exile in Cuba. - Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

Most of the exiles were killed or captured. - Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı ​​.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.

The rain lasted five days. - Yağmur beş gün sürdü.

sür
impel
sür
{f} drive

Do you know how to drive a car? - Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

Do you know how to drive? - Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

They had driven wagons. - Vagonları onlar sürmüştü.

You'd better not have driven my car. - Keşke arabamı sürmeseydin.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

We banished him from the country. - Biz onu ülkeden sürdük.

The ruler was overthrown and banished from the country. - Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sır sürülmemiş; sırı olmayan
unimproved secrets, without glaze
el sürülmemiş
untouched
sür
expatriate
sür
{f} smear
التركية - التركية

تعريف sürülmemiş في التركية التركية القاموس.

Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE
sürülmemiş
المفضلات