Tom got into the driver's seat and drove off.
- Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
You'll be able to drive a car in a few days.
- Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
Tom shouldn't have driven Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
Tom was banished from the town.
- Tom kasabadan sürüldü.
He was banished to an island for high treason.
- O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.