süpür

listen to the pronunciation of süpür
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) wipe

I wiped the dirt off my pants. - Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.

{f} whisk
sweep up

We need to sweep up the dust. - Tozu süpürmemiz gerekir.

{f} swept

Tom swept every room in the house. - Tom evdeki her odayı süpürdü.

She ordered the room to be swept. - Odanın süpürülmesini buyurdu.

{f} sweeping

Sweeping the room is my daughter's job. - Odayı süpürmek kızımın işidir.

A banking scandal is sweeping across Capitol Hill. - Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.

{f} sweep

Tom asked Mary to sweep the floor. - Tom Mary'den yeri süpürmesini istedi.

A banking scandal is sweeping across Capitol Hill. - Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.

sweep#up
sweepup
süpür
المفضلات