sörf yap

listen to the pronunciation of sörf yap
التركية - الإنجليزية
{f} surf

Tom is keen on surfing. - Tom sörf yapmaya düşkündür.

He is really crazy about surfing. - Sörf yapmaya bayılıyor.

{f} surfing

She spends way too much time surfing the web. - O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.

Christopher Columbus enjoyed the torrents of Pirate Bay and would often go surfing there. - Christopher Columbus Pirate Bay'ın sularından zevk aldı ve oraya sık sık sörf yapmaya giderdi.

sörf yap
المفضلات