sörf

listen to the pronunciation of sörf
التركية - الإنجليزية
surfing

Did you have a good time swimming and surfing? - Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?

Tom is keen on surfing. - Tom sörf yapmaya düşkündür.

surf

Did you have a good time swimming and surfing? - Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?

Tom is keen on surfing. - Tom sörf yapmaya düşkündür.

board
surfboard

The surfboard doesn't fit in my suitcase. - Sörf tahtası bavuluma sığmaz.

Where can I buy a surfboard? - Nerede bir sörf alabilirim?

sports
surfing, surfboarding
sörf dalgası
(Askeri) surf current
sörf yapan genç kız
(Argo) wahine
sörf yapma
surfing

Which are you better at, boogie-boarding or surfing? - Hangisinde daha iyisin, yarım sörf tahtasıyla sörf yapmada mı yoksa sörf yapmada mı?

Christopher Columbus enjoyed the torrents of Pirate Bay and would often go surfing there. - Christopher Columbus Pirate Bay'ın sularından zevk aldı ve oraya sık sık sörf yapmaya giderdi.

sörf yapma
surfriding
sörf yapmak
to surf, to go surfing
sörf yapmak
surf

I don't like surfing. - Sörf yapmaktan hoşlanmam.

orada sörf yapabilir miyim
Can I go surfing there
yapay sörf bölgesi
(Askeri) artificial surf zone
التركية - التركية
Özel kayma aracı ve yelkenlisi ile denizde yapılan bir tür spor
sörf
المفضلات