التركية - الإنجليزية
تعريف sömürgecilerin في التركية الإنجليزية القاموس.
- colonisers
- sömürgeci
- colonist
Five colonists were killed.
-Beş sömürgeci öldürüldü.
- sömürgeci
- colonial
Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.
-Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
If this ideology is racist, colonialist, and unjust, then I think that's what it must be called. You have to call a spade a spade.
-Eğer bu ideoloji ırkçı, sömürgeci ve adaletsizse, o zaman söylenmesi gereken şey budur. Dobra dobra konuşmak zorundasın.
- sömürgeci
- planter
- sömürgeci
- colonialist, colonialistic
- sömürgeci
- colonialist, advocate of colonialism
- sömürgeci
- imperialist
They are trying to cozy up to imperialist forces in order to achieve their political aims.
-Onlar politik amaçlarına ulaşmak için sömürgeci güçlere yaranmaya çalışmaktadırlar.
- sömürgeci
- colonist; colonial müstemlekeci
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف sömürgecilerin في التركية التركية القاموس.
- Sömürgeci
- müstemlekeci
- Sömürgeci
- kolonyalist
- sömürgeci
- Sömürgesi olan veya somürge elde etmek amacında olan, müstemlekeci
- sömürgeci
- Sömürgesi olan veya somürge elde etmek amacında olan kimse veya ülke, müstemlekeci: "Şöyle olmuşuz, böyle olmuşuz, ama hiçbir zaman sömürgeci olmamışız."- B. R. Eyuboğlu
- sömürgeci
- Sömürgecilikle ilgili olan
المصطلحات ذات الصلة
sömürgecilerin
الواصلة
sö·mür·ge·ci·le·rinResimler
السابق
المفضلات