Riske girmekten nefret ederim ama hiç seçeneğim yok.
- I hate to run the risk, but I have no choice.
Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
- They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- Products with GMO are dangerous to human life.
Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.
- Tufts is the most dangerous university in the world.
Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır.
- There are dangers that threaten both men and women.