ruling, prevailing, governing

listen to the pronunciation of ruling, prevailing, governing
الإنجليزية - التركية

تعريف ruling, prevailing, governing في الإنجليزية التركية القاموس.

dominant
{s} hakim
dominant
{s} egemen

Parasal değer Amerikan toplumunda egemen değerdir. - Monetary value is the dominant value in American society.

Bazı hayvan türlerinde dişi erkek üzerinde egemendir. - In some species of animals, the female is dominant over the male.

dominant
yeğin
dominant
başat
dominant
baskın

Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, herhangi bir ürünü alıp almayacağımıza karar verirken fiyat baskın faktör haline gelir. - Especially during times of economic crisis, price becomes a dominant factor in deciding whether to buy any product.

Daha baskın olmak istiyorum. - I want to be more dominant.

dominant
{i} dominant özellik
dominant
{s} biyol. dominant, başat
dominant
{s} hâkim, egemen
dominant
sol notası
dominant
tesirli
dominant
{s} hükmeden
dominant
yöneten
dominant
{s} dominant
dominant
{s} nüfuzlu
dominant
mütehakkim
dominant
{i} baskın karakter
dominant
yüksek
dominant
biyol başat özellik
dominant
dominat
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} dominant