Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ayaklarımı ovalar mısın?
- Would you mind rubbing my feet?
Ayaklarımı ovmamdan rahatsız olur musun?
- Would you mind rubbing my feet?
Sırtınızı ovmamı ister misiniz?
- Do you want me to rub your back?
Ellerin kirliyken asla gözlerini ovma.
- Never rub the eyes when the hands are dirty.
Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol.
- After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.
Tom'un kedisi, Mary'nin ayağına sürtündü.
- Tom's cat rubbed against Mary's leg.
Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır.
- Tires wear down because of friction between the rubber and the road surface.
Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır.
- Tires wear down because of friction between the rubber and the road surface.
I rubbed my hands together for warmth.
I rubbed the glass with the cloth.