Orada yirmi civarında insan vardı.
- There were twenty or so people there.
Mektup bir hafta civarında varacak.
- The letter will arrive in a week or so.
O kırk ya da yaklaşık olmalı.
- She must be forty or so.
Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
- I still have an hour or so before my next appointment.
Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
- I'll fix a sandwich or something for your lunch.
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
It was about half full or so.