rolün

listen to the pronunciation of rolün
التركية - الإنجليزية

تعريف rolün في التركية الإنجليزية القاموس.

rol
role

I have an important role. - Önemli bir rolüm var.

The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them. - Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.

rolün hakkını verememek
underact
rolün hakkını vermemek
underplay
rolün uzmanı ülke
(Askeri) role specialist nation
rol
{i} act

Tom acted the part of a sailor. - Tom bir denizci rolü oynadı.

He is acting like Nelson tonight. - O, bu gece Nelson rolü oynayacak.

rol
ploy
rol
(Tiyatro) lines
rol
pretence
rol
histrionics
rol
part

TV plays an important part in everyday life. - TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.

Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water. - Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.

rol
theatrical role
rol
role, part; act
rol
{i} role, rôle
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف rolün في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

rol
Romanian lei
rol
The ISO 4217 currency code for the Romanian Leu
rol
Running Off Line
rol
Abbrev n, "Rear-Of-Leg(strap)" A location for a main throwout pilot chute Typically, the bridle runs from the pin, under the flap, then across the outside of the container, then over to the legstrap
التركية - التركية

تعريف rolün في التركية التركية القاموس.

ROL
(Osmanlı Dönemi) Fr. Oyun. Sahnede gösterilen oyun hareketlerinden her bir oyuncuya düşen kısım
rol
Gerçek olmayan davranış, gösteriş
rol
Yapmacık davranış
rol
Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı
rol
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev: "Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım."- H. E. Adıvar
rol
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev