Who will play the role of the princess?
- Prenses rolünü kim oynayacak?
The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
Tom acted the part of a sailor.
- Tom bir denizci rolü oynadı.
I am sure you will take an active role in your new position.
- Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
TV plays an important part in everyday life.
- TV günlük yaşamda önemli bir rol oynar.
Luck plays an important part in your life.
- Şans hayatınızda önemli bir rol oynar.
When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
- Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
Sami played different roles in Layla's play.
- Sami, Leyla'nın oyununda farklı roller oynadı.
Fol-de-rol and fiddle dee dee and fiddley faddley foddle. All the wishes in the world are poppycock and twaddle. -- lyrics to Richard Rogers' Cinderella.
I learned a lot from watching, but the part that I should have studied harder was the roller. The names of the writers went on for ever.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Mary bir arkadaşıyla tekerlekli paten kaymaya gitti.
- Mary went rollerskating with a friend.
Hangisinden daha çok hoşlanıyorsun, buz pateni mi yoksa tekerlekli paten mi?
- Which do you enjoy more, ice skating or roller skating?