robbed, taken without permission

listen to the pronunciation of robbed, taken without permission
الإنجليزية - التركية

تعريف robbed, taken without permission في الإنجليزية التركية القاموس.

stolen
çalınan

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor. - The police have been searching for the stolen goods for almost a month.

O, çalınan cüzdanını kurtardı. - He recovered his stolen wallet.

stolen
(Kanun) çalınmış

Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı. - Tom went swimming in the river, but when he got out, his clothes had been stolen.

Sami'nin şeyleri çalınmıştı. - Sami's items were stolen.

stolen
aşırma
stolen
{f} çal

Dün gece arabam çalındı. - I had my car stolen last night.

Dün gece bisikletimi çaldırdım. - I had my bicycle stolen last night.

stolen
f., bak. steal. s. çalınmış, çalıntı
stolen
süzül/çal
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} stolen
robbed, taken without permission
المفضلات