There's no music without rhythm.
- Ritimsiz müzik yoktur.
Biz çok zor ritim tutturmayı başardık.
It's useless if you don't do it with rhythm!
- Eğer bunu bir ritmle yapmazsan işe yaramaz!
He's playing a cha cha cha rhythm on the drum kit.
- O, bateri setinde ça ça ça ritmini çalıyor.
He marches to the beat of a different drummer.
- Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.
This song has a nice beat.
- Bu şarkının güzel bir ritmi var.