Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.
- The directors were reluctant to undertake so risky a venture.
Köleleri Afrika’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne getirmek çok riskliydi.
- Taking slaves from Africa to the United States was very risky.
Bu riskli ve tehlikeli.
- This is risky and dangerous.
Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?
- Would you like to take part in this risky experiment?