riding in a sailboat

listen to the pronunciation of riding in a sailboat
الإنجليزية - التركية

تعريف riding in a sailboat في الإنجليزية التركية القاموس.

sailing
deniz yolculuğu

Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum. - I'm really looking forward to going sailing with Tom.

sailing
{i} denize açılma

Ben denize açılmak istedim. - I wanted to go sailing.

Tom'un neden gelecek hafta bizimle denize açılmak istemediğini bilmiyorum. - I don't know why Tom doesn't want to go sailing with us next week.

sailing
(Askeri) denizde giderek
sailing
sefer
sailing
yelken kullanma
sailing
gemicilik
sailing
{f} denizde yol al
sailing
{i} yelkencilik

Tom yelkencilik hakkında çok şey bilmiyor, değil mi? - Tom doesn't know much about sailing, does he?

Yelkencilikle ilgili çok şey biliyorum. - I know a lot about sailing.

sailing
geç/yönet/git
sailing
{i} gemi ile yolculuk
sailing
{i} yelken sporu

Tom yelken sporuna gitmenin eğlenceli olacağını düşündü. - Tom thought that it would be fun to go sailing.

Yelken sporu balık tutmaktan daha eğlencelidir. - Sailing is more fun than fishing.

sailing
{i} den. kalkış saati
sailing
{i} gemi yolculuğu

Pazartesi günü gemi yolculuğuna gidiyoruz. - We're going sailing on Monday.

sailing
kalkış saati
sailing
sailing orders sefer talimatı
الإنجليزية - الإنجليزية
sailing
riding in a sailboat

    الواصلة

    rid·ing in a sail·boat

    التركية النطق

    raydîng în ı seylbōt

    النطق

    /ˈrīdəɴɢ ən ə ˈsālˌbōt/ /ˈraɪdɪŋ ɪn ə ˈseɪlˌboʊt/
المفضلات