Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
- Seems we've got a rebel in our midst, eh?
Asiler demir yolunu sabote etti.
- The rebels sabotaged the railroad.
Sami'nin isyankar bir ruhu vardı.
- Sami had a rebellious spirit.
O bir parça isyankardır.
- He's a bit of a rebel.
Tom otoriteye karşı isyan etti.
- Tom rebelled against authority.
Lenin onlara isyan etmelerini emretti.
- Lenin ordered them to rebel.