Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
- On the whole I am satisfied with the result.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.
- The result was far from being satisfactory.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
Teşebbüsüm sonuç vermedi.
- My attempt gave no result.
... A visualization that's just a static result of this data ...
... And so this is a society which has suffered as a result of ...