Eski, onarılmış, buharlı bir trene de binebilirsin.
- You can also ride on an old, restored, steam train.
Kent, bu eski tarihi binayı restore etti.
- The town restored this old historic building.
Mimar, binanın restore edilmesini önerdi.
- The architect suggested that the building be restored.
Barış birlikleri sakinliği geri getirmek için taşındı.
- Peace-keeping troops moved in to restore calm after the battle.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Ülkede bir haftadan sonra tamamen yenilenmiş hissediyorum.
- I feel completely restored after a week in the country.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Eski, onarılmış, buharlı bir trene de binebilirsin.
- You can also ride on an old, restored, steam train.
Düzen yeniden sağlandı.
- Order has been restored.
Fadıl, kız kardeşinin onurunu yeniden inşa etmeye kararlıydı.
- Fadil was determined to restore his sister's honor.
A fully-restored Volkswagon beetle will cost more.
... you should be able to have your voting rights restored. And what we need to do is find more ...
... houses being restored ...