He has an aptitude for painting.
- O, ressamlık için yeteneklidir.
Painting was the great love of his life.
- Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
Such painters as Picasso are rare.
- Picasso gibi ressamların nadirdir.
Picasso is an eminent painter.
- Picasso seçkin bir ressamdır.
The artist drew with Chinese ink.
- Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.
I had the artist paint my portrait.
- Ressama benim portremi yaptırdım.