Tom tedaviye iyi yanıt veriyor.
- Tom is responding well to the treatment.
Tom yeni tedaviye iyi yanıt veriyor.
- Tom is responding well to the new treatment.
Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.
- I'm sorry for the delay in responding.
Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.
- I'm sorry for the delay in responding.
Tom benim mesajlarımı yanıtlamıyor.
- Tom hasn't been responding to my texts.
Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
- Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
Onlar krize yanıt vermek için para sıkıntısı çekiyorlar.
- They are short of money to respond to the crisis.
Karşılık vermek için rahatsız olma.
- Don't bother to respond.
Ona cevap vermek istiyorum.
- I'd like to respond to that.
Başkan benim mektubuma cevap vermek için yeterince kibardı.
- The president was nice enough to respond to my letter.
EVET işareti vererek yanıtladı.
- He responded by giving the OK gesture.
Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.
- I'm sorry for the delay in responding.
Tom responded to the medicine so well that she was better in two days.
Ona nasıl yanıt vereceğimi bilmiyorum bile.
- I don't even know how to respond to that.
Tom ona nasıl yanıt vereceğinden emin değil.
- Tom isn't sure how to respond to that.
... But it's not this that you are responding to anymore. ...
... to be when we come to use them later in responding to the ...