Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.
- Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu.
You don't need to prepare a formal speech.
- Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yok.
Thai is the official language in Thailand.
- Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
He could not sign official papers.
- Resmî evrakları imzalayamadı.
This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
- Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
The Head of State is here on an official visit.
- Devlet Başkanı burada resmi bir ziyarette.
The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
- Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.