resmen]

التركية - التركية

تعريف resmen] في التركية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

RESMEN

(Osmanlı Dönemi) Devlet namına, resmî olarak, devlet tarafından

RESMEN

(Osmanlı Dönemi) Kat'i olarak anlaşıldığına göre

RESMEN

Kesinlikle, açıkça, kesin olarak: "Kızların ikisi japone kollu, üçüncüsü resmen kombinezonlu idi."- H. Taner

RESMEN

(Osmanlı Dönemi) İsteye isteye. Bile bile

RESMEN

Devlet adına, devletçe, resmî olarak

RESMEN

Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince

RESMEN

(Osmanlı Dönemi) Görünüşte, âdet yerini bulsun diye. Nezaket icabı olarak

resmen

Kesinlikle, açıkça, kesin olarak

التركية - الإنجليزية

تعريف resmen] في التركية الإنجليزية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

resmen

officially

He was never officially charged with spying. - Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.

The war was officially over. - Savaş resmen sona erdi.

resmen işe başlama töreni

(Ticaret) inauguration

resmen

formal

We haven't been formally introduced. - Biz resmen tanıştırılmadık.

Tom said that he had never formally studied French. - Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.

resmen

formally

Tom said that he had never formally studied French. - Tom resmen Fransızca okumadığını söyledi.

I don't believe we've been formally introduced. - Resmen tanıştırıldığımıza inanmıyorum.

resmen göreve başlatma

induction

resmen istemek

request

resmen

publicly

resmen

openly

resmen

by the book

resmen

outright

resmen

for good

resmen emirle çağırmak

summon

resmen

ex officio

resmen

officially, formally, with official authorization

resmen

officially, formally; openly, publicly

resmen

(Konuşma Dili) truly, really

resmen

on the record

resmen

officially; in an official capacity; (something) done by the government or a government agency

resmen açıklanmamış

unattested

resmen bildirmek

asseverate

resmen bildirmek

return

resmen gerçekleştirmek

solemnize

resmen göreve almak

induct

resmen görevi olmayan

non commissioned

resmen görevli olmayan

noncommissioned

resmen ilan edilmiş

enounced

resmen ilan etme

promulgation

resmen ilan etmek

declare formally

resmen ilan etmek

promulgate

resmen istemek

indent

resmen kabul edilmek

go through

resmen kararlaştırmak

nominate

resmen kendi isteğiyle

(Kanun) at own request officially

resmen sapmak

decline formally

resmen saptanan fiyat

(Ticaret) officially fixed price

resmen tanınmış

accredited

resmen tanınmış banka

(Ticaret) recognised bank

resmen tanınmış olan kilise

established church

resmen teyit etme

(Hukuk) formal confirmation