resmîlik

listen to the pronunciation of resmîlik
التركية - الإنجليزية

تعريف resmîlik في التركية الإنجليزية القاموس.

resmi
{s} formal

You don't need to prepare a formal speech. - Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yok.

There's no need for you to prepare a formal speech. - Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yoktur.

resmi
official

Thai is the official language in Thailand. - Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.

The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup. - Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.

resmilik
formality
resmilik
formality, ceremony; seriousness
resmilik
primness
resmilik
officiality, official tone; officialism
resmilik
ceremony
resmi
(Politika, Siyaset) governmental
resmi
{s} civil

This book gives a good picture of life in America during the Civil War. - Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

resmi
official building
resmi
academic
resmi
frigid
resmi
starchy
resmi
stuffy
resmi
bond
resmi
ceremonious
resmi
stiff
resmilik
solemnity
resmilik
ceremoniousness
resmi
{s} regulation
resmi
a formal
resmi
offical
aşırı resmilik
punctilio
resmi
state

Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942. - Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.

The president of Tanzania was on a state visit to Finland in 1998 together with his wife. - Tanzanya Cumhurbaşkanı, karısıyla birlikte 1998 yılında Finlandiya'ya resmi bir ziyaretteydi.

resmi
ceremonial
resmi
certificated
resmi
formal, official, ceremonious
resmi
solemn
resmi
legal
resmi
official, government, pertaining to the government or to a government office
resmi
statutory
resmi
authorized
resmi
official, formal, ceremonial; frigid, stiff
resmi
official, authorized
resmi
pinup
التركية - التركية
resmiyet
resmilik
Resmî olma durumu, resmiyet
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Resme, yazıya, çizgiye ait. Resme dair
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Ciddi. Çok sert
RESMÎ
(Osmanlı Dönemi) Devlet adına veya devlet tarafından
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili: "Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur."- Y. K. Karaosmanoğlu
resmi
Samimî olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan
resmi
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili
resmi
Samimi olmayan, teklifli, ciddi, içten olmayan: "Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi."- R. N. Güntekin
resmi
Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan
resmîlik
المفضلات