Tom painted his son's bedroom with images of dogs and cats.
- Tom oğlunun yatak odasını kedi ve köpek resimleriyle boyadı.
She explained her ideas with images.
- Düşüncelerini resimlerle açıkladı.
We showed him some pictures of the Alps.
- Biz ona Alpler'in bazı resimlerini gösterdik.
These pictures were painted by him.
- Bu resimler onun tarafından yapıldı.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
This is a picture of my own painting.
- Bu kendi yaptığım bir resimdir.
He decided to go to Paris for the purpose of studying painting.
- O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
The children were all drawing pictures of animals.
- Çocukların hepsi hayvanların resimlerini çiziyorlardı.
She watched him drawing a picture.
- O, onun bir resim çizişini izledi.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
These are two pictures with a nice frame.
- Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir.
This is a picture frame made of plastic.
- Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi.
He went to art school to study painting and sculpture.
- O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.
I can't draw, but my sister is a great artist.
- Ben resim yapamam ama kız kardeşim büyük bir sanatçıdır.
Tom pulled several photos out of the envelope and showed them to Mary.
- Tom zarftan birkaç resim çıkardı ve onları Mary'ye gösterdi.
When will you send me one of your photos?
- Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?
The book's illustrations are very good.
- Kitabın resimleri çok iyi.
I can see some intricate patterns in the picture.
- Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
A metaphor is a pictorial expression.
- Bir metafor resimsel bir ifadedir.
Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
- Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
- Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
O fotoğraflar tahrif edilmiş.
- O resimlerle oynanmış.