O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Oturma iznine ihtiyacım yok, çünkü ben İzlandalıyım.
- I do not need a residense permit because I am from Iceland.
Köyün binden daha fazla oturanı vardı.
- The village had more than a thousand residents.
Burası yerleşim bölgesidir.
- This is residential property.
Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.
- Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
- The prime minister already voted in his city of residence.
Onun kızkardeşi İskoçya'da ikamet ediyor.
- His sister resides in Scotland.
... of the world, your bank account will reside on your cell phone; you will transfer money ...