التركية - الإنجليزية
تعريف resi̇f في التركية الإنجليزية القاموس.
- resif
- reef
Tom has a reef aquarium.
-Tom'un bir resif akvaryumu var.
Scientists say more than half of Australia's Great Barrier Reef has been destroyed in the past 30 years.
-Bilim adamları, Avustralya'daki Büyük Set Resifi'nin yarısından fazlasının son 30 yıl içinde yok edildiğini söylüyorlar.
- resif
- (Askeri) coral reef
Coral reefs are threatened by climate change.
-Mercan resifleri iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.
Coral reefs attract a variety of beautiful marine life.
-Mercan resifleri çeşitli güzel deniz yaşamı çeker.
- resif
- (Askeri) atoll
- resif
- shoal
- resif
- geol. reef
- resif köpekbalığı
- (Hayvan Bilim, Zooloji) reef shark
- resif tabanı
- (Denizbilim) reef base
- resif bayırı
- (Denizbilim) fore reef
- resif bayırı
- (Denizbilim) reef slope
- resif bloğu
- (Denizbilim) reef block
- resif cephesi
- (Denizbilim) reef slope
- resif cephesi
- (Denizbilim) reef front
- resif doruğu
- (Denizbilim) reef crest
- resif fasiyesi
- (Coğrafya) reef facies
- resif kaynakları
- (Askeri) reef resources
- resif kompleksi
- (Denizbilim) reef complex
- resif patlatma
- (Askeri) reef blasting
- resif sistemi
- (Denizbilim) reef system
- resif temizliği
- (Askeri) reef cleaning
- resif tepesi
- (Denizbilim) reef crest
- resif yapısının yoğunluğu
- (Askeri) reef concentration
- yapay resif
- (Denizbilim) artificial reef
- ekolojik resif
- (Jeoloji) ecologic reef
- lastik resif
- (Denizbilim) tire reef
- resif
- {i} ledge
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف resi̇f في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Su yüzüne kadar gelen sıralanmış kayalar
- resif
- Su düzeyindeki sıra kayalar
- resif
- Su hizasına çıkmış sıra kayalar
- resif
- Su yüzündeki sıra kayalar