تعريف researcher في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} araştırmacı
O, bir araştırmacı olmayı planlıyorum dedi.
- He said, I plan to become a researcher.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
- {i} arama çalışması yapan kimse
- araştırıcı
- araştırma görevlisi
- bilimadamı
- araştırman
- research
- arama
- research
- araştırma
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- research
- incelemek
- research
- ince tetkikat yapmak
- research
- {f} araştırma yapmak
Biraz araştırma yapmak zorundayım.
- I have to do a little research.
Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- They asked a medical expert to do more research.
- research
- {i} inceleme
- research
- (Kanun) tahkik etmek
- research
- tahkikat
- research
- tetkik neticesinde çıkarılan eser
- research
- araştırı
O, sorunu araştırıyor.
- He is researching the problem.
Bir Sovyetolojist ne araştırır?
- What does a Sovietologist research?
- research
- arama çalışması
- research
- (Askeri) bilimsel araştırma
- research
- inceleme yapmak
- market researcher
- piyasa araştırmacısı
- research
- {f} araştır
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
- The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- research
- araştırmak
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.
- research
- araştırma yapma
- research
- araştırmacılık
- researchers
- araştırmacı
- visiting researcher
- araştırmacı Ziyaret
- medical researcher
- (Tıp) tıp araştırmacısı
- research
- research araştır
- research
- {i} etüt
- research
- inceden inceye tetkik
- research
- {i} arama çalışmaları
- research
- (Askeri) ARAŞTIRMA: Doğal olaylar ve çevre şartları hakkında daha fazla bilgi teminine yöneltilmiş bütün çalışmalarla açık şekilde direkt bir uygulaması bulunmayan fiziksel, görgüsel ve sosyal bilimlerdeki problemlerin çözümüne yöneltilmiş çalışmaları içine alır. Böylece; bütün temel araştırmalar ve bunlara ilaveten, çeşitli bilim sahalarına ait bilgilerin genişletilmesi maksadına yöneltilmiş uygulamalı çalışmalar tarif kapsamına girmiş olmaktadır. Acil askeri önemdeki meselelerin çözüm imkanlarını çözüm maksadına yöneltilmiş çalışmalar veya zamana bağlı inceleme ve geliştirmeler bunun dışında kalmaktadır
- research
- dikkatle araştırmak
- research
- {f} arama çalışmaları yapmak