rescue

listen to the pronunciation of rescue
الإنجليزية - التركية
kurtarmak

Onu kurtarmak için elinden geleni yaptı. - He did his best to rescue her.

O, beni kurtarmak için geldi. - He came to my rescue.

{i} hayat kurtarma
{i} yardım

Onu kurtarmana yardım edeceğiz. - We'll help you rescue him.

Onlar çocuğun yardımına gittiler. - They went to the boy's rescue.

{i} kurtarma

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı. - Search and rescue operations began immediately.

O, beni kurtarmak için geldi. - He came to my rescue.

kurtulma

Leyla kurtulma şansını kaçırdı. - Layla missed a chance of rescue.

tahlisiye
kurtuluş
{f} kurtar

Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı. - Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers.

Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak. - The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.

{i} imdat
imdadına yetişip kurtarmak
{f} hacizden kurtarmak
{f} imdadına yetişmek
{f} muaf tutmak
{f} zorla geri almak
rescuer
{i} kurtarıcı

Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar. - Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.

Kurtarıcılar çocuğu bulma umuduyla çevreyi aradı. - The rescuers searched the surroundings in hopes of finding the child.

rescue operation
kurtarma operasyonu
rescue boat
(Askeri,Teknik) kurtarma botu
rescue coordination centre
(Askeri,Havacılık) kurtarma koordinasyon merkezi
rescue disk
(Bilgisayar) kurtarma diski
rescue squad
kurtarma ekibi
rescue capsule
kurtarma kapsülü
rescue dump
kurtarma dökümü
rescue equipment
kurtarma cihazları
rescue helicopter
kurtarma dikuçarı
rescue party
kurtarma ekibi
rescue breathing
Sunî teneffüs
rescue dog
kurtarma köpeği
rescue dog
Kurtarma köğeği
rescue harness
Dağcıların yahut tırmanma işi yapan kişilerin kuşandığı emniyet takımı
rescue helicopter
kurtarma helikopteri
rescue upon payment of a ransom
bir fidye ödenmesi ile kurtarma
rescue winch
kurtarma vinç
rescue workers
kurtarma ekipleri
rescue apparatus
kurtarma aygıtı
rescue bell
(Askeri) kurtarma zili
rescue boat
(Askeri) KURTARMA BOTU: Uçakların suya yapacakları mecburi inişte veya kazaya uğramaları halinde, kurtarma işlemi için hazır bulundurulan, yüksek süratli küçük motor
rescue chamber
(Askeri) kurtarma çanı
rescue chamber
(Askeri) kurtarma odası
rescue combat air patrol
(Askeri) KURTARMA MUHAREBE HAVA KARAKOLU: Düşman uçaklarını önlemek ve imha etmek maksadıyle bir muharebe araştırma ve kurtarma hedef bölgesinde görev yapan uçak devriyesi. Başlıca görevi kurtarma harekatı esnasında araştırma ve kurtarma özel görev kuvvetini korumaktır. Ayrıca bakınız: "combat air patrol"
rescue combat air patrol
(Askeri) kurtarma muharebe hava devriyesi
rescue coordination center
(Askeri) KURTARMA KOORDİNASYON MERKEZİ: Arama ve kurtarma faaliyetlerini koordine ve kontrol etmek üzere münasip mürakebe personeli tahsis edilmiş ve teçhizatla donatılmış önemli bir arama ve kurtarma tesisi. Bu tesis tek taraflı olarak tek bir kuvvetin personeli tarafından (rescue coordination center) iki veya daha fazla kuvvetin personeli tarafından müştereken (joint rescue coordination center) veya iki veya daha fazla müttefik ülkelerden alınan müşterek personel tarafından çalıştırılabilir. (Müşterek kurtarma koordinasyon merkezi). Daha evvel "arama ve kurtarma koordinasyon merkezi" deniyordu. Bak. "search and rescue coordination center"
rescue coordination team (Navy)
(Askeri) kurtarma koordinasyon timi (Dnz.)
rescue crew
kurtarma takımı
rescue efforts
kurtarma çabaları
rescue escort
(Askeri) kurtarma refakatçisi
rescue from oblivion
unutulmaktan kurtarmak
rescue hoist
(Askeri) kurtarma vinci
rescue line
(Askeri) kurtarma halatı
rescue officer
(Askeri) KURTARMA SUBAYI: Bir hava haber verme ve ikaz hizmetinin harekat merkezinde bulunan ve akınları gözetlemek, su üzerine inmeye mecbur edilen uçak personelinin kurtarılmasına ait faaliyetleri koordine etmekle görevli subay
rescue officer
(Askeri) kurtarma subayı
rescue ship
(Askeri) KURTARMA GEMİSİ: Deniz nakliyat kontrol hizmetinde, bir konvoyda kurtulanları toplamak üzere konvoy kolunun gerisinde mevkilendirilen gemi
rescue station
kurtarma istasyonu
rescue strop
(Askeri) KURTARMA KAYIŞI: Kurtarılacak şahsı kurtarma haladına veya helikopterin vinç kablosuna bağlamak için şahsın göğsü etrafına geçirilen bir kurtarma teçhizatı. Buna "horse collar" da denir
rescue strop
(Askeri) kurtarma kayışı
rescue vehicle
(Askeri) KURTARMA ARACI: Kazaya uğrayan araçları onarım için geri getirmekte kullanılan araç. Bak. "recovery vehicle"
release unit; rescue unit
(Askeri) dağıtım birliği; kurtarma birliği
relocation coordination center; rescue coordination center
(Askeri) yeniden tertiplenme koordinasyon merkezi; kurtarma koordinasyon merkezi
remote multiplexer combiner; rescue mission commander; Resource Management Commi
(Askeri) uzak çoklayıcı birleştiricisi; kurtarma görev komutanı; Kurtarma Yönetim Komitesi (CSIF); askeri kontrole girmiş
rescuer
{i} cankurtaran
rescued
kurtarılmış
rescued
kurtulmak
submarine rescue vessel
(Askeri) denizaltı kurtarma gemisi
air sea rescue
denizdeki kimseyi havadan kurtarma
come to sb's rescue
yardımına koşmak
come to sb's rescue
imdadına yetişmek
rescued
{f} kurtar

Onlar onu tehlikeden kurtardılar. - They rescued him from danger.

Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı. - Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers.

air-sea rescue
hava-deniz kurtarma
animal rescue centre
Hayvan tedavi merkezi
mountain rescue
dağ kurtarma
search and rescue mission
arama ve kurtarma görevi
to try to rescue
kurtarmaya çalışmak
Air Force rescue coordination center
(Askeri) Hava Kuvvetleri kurtarma koordinasyon merkezi
International Maritime Organization (IMO) search and rescue manual
(Askeri) Uluslar Arası Denizcilik Teşkilatı (IMO) arama ve kurtarma elkitabı
International Red Cross; International Rescue Committee
(Askeri) Ulusar Arası Kızıl Haç; Uluslar Arası Kurtarma Komitesi
air rescue service
(Askeri) HAVA KURTARMA HİZMETİ: Askeri hava nakliye hizmetine bağlı ve A. B. D. Hava Kuvvetlerinin bütün kuruluşlarına ve istek halinde A. B. D. ile diğer memleketlerin askeri ve sivil havacılığına, dünya çapında, hava kurtarma hizmeti temin etmekle görevli tali komutanlık. Bu komutanlığın yaptığı hizmet
air rescue service
(Askeri) hava kurtarma (servisi) hizmeti
alert notice; search and rescue alert notice
(Askeri) alarm bildirimi; arama kurtarma alarm bildirimi
combat search and rescue
(Askeri) muharebe arama ve kurtarma
combat search and rescue task element
(Askeri) muharebe arama ve kurtarma görev unsuru
combat search and rescue task force
(Askeri) muharebe arama ve kurtarma görev kuvveti
combined rescue coordination center
(Askeri) Bknz. "rescue coordination center"
come to s.o.'s rescue
birinin imdadına yetişmek
come to smb.'s rescue
yardımına koşmak
come to smb.'s rescue
imdadına koşmak
component search and rescue controller
(Askeri) ASLİ TEŞKİL ARAMA VE KURTARMA KONTROLÖRÜ: Birleştirilmiş komutanlığa mensup bir asli teşkil komutanının arama ve kurtarma faaliyeti ile görevlendirilmiş temsilcisi. Bu temsilci; müşterek arama ve kurtarma faaliyetlerine katılmış asli teşkil arama ve kurtarma kuvvetlerinin, komutan adına, kontrolünden sorumludur. Ayrıca bakınız: "joint rescue coordination center" ve "search and rescue"
fire fighting rescue
(Askeri) yangın söndürme ve kurtarma
hostage rescue team
(Askeri) rehine kurtarma takımı
inland search and rescue region
(Askeri) KARA ARAMA VE KURTARMA BÖLGESİ: Amerika Birleşik Devletleri anayurdunun Amerikan kara suları hariç, yurt içi bölgeleri. Bak. "search and rescue region"
interagency committee on search and rescue
(Askeri) arama ve kurtarma birimler arası komitesi
joint combat search and rescue
(Askeri) müşterek muharebe arama ve kurtarma
joint search and rescue center; joint subregional command (NATO)
(Askeri) müşterek arama ve kurtarma merkezi; müşterek alt bölge komutanlığı (NATO)
maritime search and rescue region
(Askeri) DENİZ ARAMA VE KURTARMA BÖLGESİ: ABD Kara suları; Federal birlik dışındaki ABD arazisi ile Amerika hakimiyeti altındaki (Kanal bölgesi ve iç Alaska bölgeleri hariç) bölgeler ve tespit edilmiş bazı deniz sahaları. Ayrıca bakınız: "search and rescue region"
maximum rescue coverage intercept
(Askeri) azami kaçış örtme önlemesi
mountain rescue unit
(Askeri) dağ kurtarma birliği
national search and rescue (SAR) manual
(Askeri) milli arama ve kurtarma (SAR) talimnamesi
national search and rescue plan
(Askeri) milli arama ve kurtarma planı
number of required track spacings; number of search and rescue units (SRUs)
(Askeri) gerekli yol aralığı sayısı; arama ve kurtarma birliklerinin sayısı (SRUs)
overseas search and rescue region
(Askeri) DENİZAŞIRI BİRLEŞTİRİLMİŞ KOMUTANLIK BÖLGELERİ (VEYA BU BÖLGELERİN İÇ BÖLGE VEYA DENİZ BÖLGESİNE DAHİL EDİLMEMİŞ KISIMLARI): Ayrıca bakınız: "search and rescue region"
satellite access request; search and rescue; special access requirement; synthet
(Askeri) uydu erişim talebi; arama ve kurtarma; özel erişim ihtiyacı; suni açıklıklı (antenli) radar
sea current; search and rescue (SAR) coordinator; station clock
(Askeri) deniz akıntısı; arama ve kurtarma (SAR) koordinatörü
sea rescue
deniz kurtarma
sea rescue
kurtarma
search and rescue
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA: Hava, suüstü, denizaltı araçları, özel kurtarma tim ve teçhizatı kullanılarak kara veya denizde tehlikeli durumdaki personelin kurtarılması. Bak. "component search and rescue controller", "joint rescue coordination center"
search and rescue
arama ve kurtarma
search and rescue (SAR) mission coordinator; system master catalog
(Askeri) arama ve kurtarma görevi koordinatörü; sistem mastır kataloğu
search and rescue (SAR) mission information officer
(Askeri) arama ve kurtarma görevi bilgi subayı
search and rescue (SAR) points of contact; space command operations center; Spac
(Askeri) arama ve kurtarma temas noktası; uzay komutanlığı harekat merkezi; Uzay Harekat Merkezi
search and rescue (SAR) telephone (private hotline)
(Askeri) arama ve kurtarma telefonu (özel imdat hattı)
search and rescue alert notice
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA ALARM İLANI: ABD iç hat uçuşları için kullanılan alarm mesajı. Alarm safhasının ilanı ile ilişkilidir. Ayrıca ALNOT olarak bilinir. Ayrıca bakınız: "search and rescue incident classification, subpart, b
search and rescue coordination
(Askeri) Bak. "rescue coordination center"
search and rescue coordination center
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA KOORDİNASYON MERKEZİ: Arama ve kurtarma faaliyetlerini koordine ve kontrol etmek üzere, uygun nezaretçi personeli tahsis edilmiş ve teçhizatla donatılmış önemli bir arama ve kurtarma tesisi. Bu tesis müştereken veya tek taraflı çalıştırılabilir
search and rescue coordinator
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA KOORDİNATÖRÜ: Bölge komutanının resmen görevlendirilmiş arama ve kurtarma temsilcisi. Bu temsilci, müşterek kurtarma koordinasyon merkezinin çalıştırılması ve tahsil edilmiş coğrafi bölge dahilinde müşterek arama ve kurtarma faaliyetleri bakımından tam sorumluluk ve yetkiye sahiptir
search and rescue incident classification
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA OLAY SINIFLANDIRMASI: Ciddiyetine ve kurtarma hizmeti ihtiyacına göre 3 acil safha halinde sınıflandırılan olay. a. ŞÜPHE SAFHASI: İlerleme veya durumu ilgilendiren bilgi eksikliği yüzünden veya muhtemel zorlukların bilinmesi nedeniyle şahıslar veya araç güvenliği hakkında şüpheler olması. b. ENDİŞE SAFHASI: İlerleme veya durumla ilgili bilgi eksikliği nedeniyle veya ciddi zorlukların olduğuna dair kesin bilgiler nedeniyle aracın veya şahsın güvenliği hakkında endişeler olması. c. FELAKET SAFHASI: Alarm safhasından sonra gerekli usuller icra edildikten sonra ilerleme veya durumla ilgili devamlı bilgi eksikliği nedeniyle veya personelin veya aracın ciddi bir tehlike ile tehdit edilmesi nedeniyle acil yardım isteği
search and rescue incident report
(Askeri) arama ve kurtarma vukuat raporu
search and rescue management information system
(Askeri) arama ve kurtarma yönetim bilgi sistemi
search and rescue mission coordinator
(Askeri) arama ve kurtarma görev koordinatörü
search and rescue mission coordinator
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA GÖREVİ KOORDİNATÖRÜ: Belirli bir arama ve kurtarma görevini idare etmek üzere, arama ve kurtarma koordinatörü tarafından seçilmiş bir arama ve kurtarma koordinatörü
search and rescue region
(Askeri) arama ve kurtarma bölgesi
search and rescue region
(Askeri) ARAMA VE KURTARMA BÖLGESİ: Bak. "inland search and rescue region", "maritime search and rescue region", "overseas search and rescue region"
search and rescue request
(Askeri) arama ve kurtarma talebi
search and rescue sector
(Askeri) arama ve kurtarma mıntıkası
search and rescue situation summary report
(Askeri) arama ve kurtarma durum özet raporu
search and rescue task force
(Askeri) arama ve kurtarma görev kuvveti
search and rescue unit
(Askeri) arama ve kurtarma birliği
search and rescue unit (SRU) error
(Askeri) arama ve kurtarma birliği (SRU) hatası
search and rescue unit ground speed; sector pattern; volt
(Askeri) arama ve kurtarma birliği kara hızı; bölge unsuru; volt
secondary rescue facilities
(Askeri) TALİ KURTARMA TESİSLERİ: Kurtarma harekatlarına elverişli olan mahalli hazır uçak, bot ve diğer hava, suüstü ve sualtı ve yer unsurlarının bulunduğu devlet veya özel olarak çalıştırılan ünite ve tesisler
urban search and rescue
şehirde arama ve kurtarma
الإنجليزية - الإنجليزية
A city in California (zip code 95672)
To free or liberate from confinement or other physical restraint

to rescue a prisoner from the enemy.

To remove or withdraw from a state of exposure to evil and sin

Traditionally missionaries aim to rescue many ignorant heathen souls.

To save from any violence, danger or evil

The well-trained team rescued everyone after the avalanche.

An act or episode of rescuing, saving
A special airliner flight to bring home passengers who are stranded
A liberation, freeing
The forcible ending of a siege; liberation from similar military peril

The rescue of Jerusalem was the original motive of the Crusaders.

To recover forcibly
A rescuee

The dog proved a rescue with some behavior issues.

To deliver by arms, notably from a siege
{v} deliver by force, free, save
{v} to deliver by force, free, save
{n} a deliverance from restraint
The act of rescuing
{i} deliverance, act of saving from danger or injury, act of freeing from risk
To free or deliver from any confinement, violence, danger, or evil; to liberate from actual restraint; to remove or withdraw from a state of exposure to evil; as, to rescue a prisoner from the enemy; to rescue seamen from destruction
A rescue is an attempt to save someone from a dangerous or unpleasant situation. A major air-sea rescue is under way
{f} save from harm, deliver from danger, free from risk
A van or larger truck carrying rescue equipment, lights, breathing apparatus, first aid supplies and other specialized appliances Some area counties use the word "rescue" to denote an ambulance Used by ADI in Buffalo to denote fire department response
To liberate from actual restraint
To free from danger, harm or confinement
The forcible liberation of a person from an arrest or imprisonment
take forcibly from legal custody; "rescue prisoners"
Rescue is help which gets someone out of a dangerous or unpleasant situation. A big rescue operation has been launched for a trawler missing in the English Channel
recovery or preservation from loss or danger; "work is the deliverance of mankind"; "a surgeon's job is the saving of lives" take forcibly from legal custody; "rescue prisoners" free from harm or evil
remove the current bid to a different one [Usage: Usually refers to changing the contract after partner's bid either has been doubled for penalty or is expected to be set heavily even if undoubled ]
To free or deliver from any confinement, violence, danger, or evil
a term that refers in general to situations that require intervention by rescuers to remove a patient from a specific situation Examples of common rescues include having to rescue a patient who is trapped in a car, or having to use ropes and other devices to lower an injured patient from the roof of a building
The forcible retaking, or taking away, against law, of things lawfully distrained
free from harm or evil
Emergency Response Unit designed to serve an entrapped victim
The retaking by a party captured of a prize made by the enemy
If you go to someone's rescue or come to their rescue, you help them when they are in danger or difficulty. The 23-year-old's screams alerted a passerby who went to her rescue. to save someone or something from a situation of danger or harm (rescourre, from escourre , from excutere)
Used in a rescue
If you rescue someone, you get them out of a dangerous or unpleasant situation. Helicopters rescued nearly 20 people from the roof of the burning building + rescuer rescuers res·cu·er It took rescuers 90 minutes to reach the trapped men
recovery or preservation from loss or danger; "work is the deliverance of mankind"; "a surgeon's job is the saving of lives"
The act of rescuing; deliverance from restraint, violence, or danger; liberation
To remove or withdraw from a state of exposure to evil
rescue dog
A homeless, lost or abandoned dog which has been, or will be, re-homed by an animal rescue centre or charity
rescue dog
A dog utilised in search and rescue operations; a search-and-rescue dog
rescue mission
A mission, operation to reach and rescue people in urgent need, as after a disaster
rescue mission
A religious mission set up (usually in poor city quarters) to rescue human 'derelicts' from a wasted life of sin, the final aim being conversion
rescue missions
plural form of rescue mission
Rescue Remedy
(Tıp, İlaç) Trademark for a Bach remedy composed of the essences of five flowers (cherry plum, clematis, impatiens, rock rose, and star of Bethlehem) used for the acute treatment of stress
rescue equipment
equipment used to rescue passengers in case of emergency
rescue grass
A tall South American grass (Bromus unioloides) cultivated in warm regions for hay
rescue helicopter
helicopter used to rescue people trapped in potentially dangerous situations
rescue operation
organized effort to save people trapped in a potentially dangerous situation
rescue operation
an operation organized to free from danger or confinement
rescue party
a party of rescuers
rescue safely
save successfully, rescue without harm
rescue vehicle
vehicle used to rescue people trapped in potentially dangerous situations
rescue work
saving of people trapped in potentially dangerous situations
Air Sea Rescue
an emergency service, often operated by a branch of the armed forces that serves to rescue people at sea, or stranded on a coast, normally with the use of helicopters
come to someone's rescue
To rescue (or save) someone from further harm
search and rescue
An effort to save persons whose locations are not precisely known from hazardous situations
to the rescue
Used to express when someone or something has saved the day; being clutch, or having good timing

B: Keiji Inafune. Wikipedia TTR!.

American Rescue Committee
organization established in order to help rescue Jews from the Vichy regime in France and Nazi persecution during World War II (established by Varian Fry)
Combat Search And Rescue
{i} CSAR, search and rescue carried out under combat conditions during war
Entebbe Rescue Mission
Israeli military raid carried out in 1976 to rescue Jewish and Israeli hostages that were being held by terrorists in an airplane on the Ugandan airfield at Entebbe (the raid was lead by Yonathan Netanyahu, who died in the operation)
Fire and Rescue Service
civil service which extinguishes fires and rescues people from danger
To rescue
rescowe
came to his rescue
came to help him, saved him, rescued him
come to the rescue of
help, assist, aid
rescued
Past tense of to rescue
rescued
delivered from danger
rescuer
a person who rescues you from harm or danger
rescuer
{i} one who saves a person from danger or harm, one who frees a person from risk
rescuer
One who rescues
rescuer
someone who saves something from danger or violence
rescuers
plural of rescuer
rescues
plural of rescue
rescuing
present participle of rescue
search and rescue
operation made by emergency services of aircraft boats and special teams in order to rescue injured people
search and rescue mission
a rescue mission to search for survivors and to rescue them
rescue
المفضلات