Mary patronundan bir zam istedi.
- Mary requested a raise from her boss.
Tom yardımımı istedi.
- Tom has requested my assistance.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
- I'll do as you request.
Siyasi sığınma talep ediyorum.
- I'm requesting political asylum.
Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
- The girl's parents agreed to her request.
Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
- We had to yield to their request.
O şarkı için çok istek almıyorum.
- I don't get a lot of requests for that song.
Bu sıra dışı bir istek.
- That's an unusual request.
Bir ricada bulunmak istiyorum.
- I would like to make a request.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.
İstek üzerine bir harita mevcuttur.
- A map is available upon request.
İstek başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi sorun haline geldi.
- The request became a hot political issue in the presidential campaign.
... So that's why we requested to the people to go the site. ...
... features that you have requested the most. ...