Durmadan masum olduğunu söyledi.
- She repeatedly said that she was innocent.
Sami tekrar tekrar bıçaklandı.
- Sami was stabbed repeatedly.
Tom tekrar tekrar Mary'ye yumruk attı.
- Tom punched Mary repeatedly.
Sana defalarca böyle yapmamanı rica ettim.
- I've asked you repeatedly not to do that.
Telefon defalarca çaldı.
- The telephone rang repeatedly.