Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
- Could you repeat that, please?
Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
- His repeated delinquencies brought him to court.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
- Don't repeat such a careless mistake.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
- Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
Geç karar vermesiyle ünlüdür.
- He has a reputation for taking a long time to make a decision.
O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir.
- He is an exemplary person with an excellent reputation.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.