Lincoln sözlerini tekrarladı.
- Lincoln repeated the words.
Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
- Could you repeat that, please?
Tom büyük olasılıkla bu hatayı tekrarlamaz.
- Tom won't likely repeat that mistake.
Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
- Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
- Repeating a lie does not make it true.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
- The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Soruyu yinelememi ister misiniz?
- Would you like me to repeat the question?
Soruyu yinelememi ister misin?
- Do you want me to repeat the question?