Sana geri ödemek için bir yol bulacağım.
- I will find a way to repay you.
Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
- I only wish there was some way I could repay you.
Sana geri ödemek için bir yol bulacağım.
- I will find a way to repay you.
Borcumu ödemek zorundayım.
- I must repay the debt.
Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.
- I have some debts to repay.
Borcumu ödemek zorundayım.
- I must repay the debt.
Bu ödemek istediğim bir borç.
- That's a debt I want to repay.
Tam bu sabah, Tom Mary'den ödünç aldığı parayı ona geri ödedi.
- Just this morning, Tom repaid Mary the money he owed her.
Ben onun parayı geri ödediğini düşünüyorum.
- I think that he repaid the money.
O sabırsızlıkla ödeme istedi.
- He impatiently asked for repayment.