Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
- This car needs repairing.
Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.
Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
O, saati onarmak zorundadır.
- He has to repair the clock.
Bizim görevimiz bir duvarı onarmak.
- Our task is to repair a wall.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
- They have to repair their car.
Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
- It cost a lot of money to repair the car.
O benim evin kırık penceresini tamir etti.
- He repaired the broken window of my house.
Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
- This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.
Tamir için ödeme yapmak zorunda kalacaksın.
- You're going to have to pay for the repair.
Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
- This car needs repairing.
Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
Tom bilgisayarları nasıl onaracağını biliyor.
- Tom knows how to repair computers.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
- After his knee repair, he could walk without pain.
our annual repair to the mountains.
I heard the visitors repair to their chambers. Jane Eyre, by Charlotte Bronte 1850.
If you look closely you can see the repair in the paintwork.