Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
- Adana is famous for its kebab and Hatay for its kanafeh.
İrlanda oya işleriyle meşhurdur.
- Ireland is famous for lace.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- Her book is famous not only in England but also in Japan.
Mary tanınmış bir pop yıldızıdır.
- Mary is a famous pop star.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.